“Cânımı Cânân eğer isterse minnet cânıma, Can nedir ki ânı kurban etmeyem Cânân’ıma..” Günümüzün insanı eşine az rastlanır şekilde kendini bir problemler sarmalı içinde buldu: Sağanak sağanak bela, musibet ve dâhiyelerin yanında, nefsânîliğe teşvik eden sebep ve sâikler; millî ve manevî değerlere karşı saygısızlık; mefkûresizliğin yol açtığı nefsânîlik; süs, zînet ve debdebe düşkünlüğü; dünyaperestlik ve yaşama zevki; tûl-i emel ve tevehhüm-i ebediyet; sonra bütün bunları elde etme adı- na her vesilenin meşru sayılması -Makyavelizm-… gibi kalbî ve ruhî hayatı felç eden daha bir sürü kahredici emrâzın yanında, korkunç bir vurdumduymazlık, insanı insanlığından utandıran aymazlık, dilsiz şeytanlık diyeceğimiz haksızlık karşısında suskunluk; bir kısım mütegallip ve zâlimlerin hay-huyunu, mazlum ve mağdurların da âh u efgânını duymamazlık… Daha onlarca dâhiye ve musibet ki, tarihte emsali az görülmüştür desek mübalağa etmiş olmayız. Dünden bugüne bütün bu iç içe inhiraflara karşı birkaç...
Comments
Post a Comment